Yaşı 30’u
geçmiş olanlar daha iyi hatırlayacaklardır. Heidi adında bir çizgi film vardı.
Çocukluğumuzun az ve öz çizgi filmlerinden. Kendi dünyasında mutlu, sevecen bir
çocuktu Heidi… Arkadaşı Peter ve Clara’yı da hatırlayacaksınız. Yürüme engelli
Clara mutsuzdu başlarda… Disiplinli,
kuralcı biri olan evin yardımcısı bayan
Rotenmaier onlara göz açtırmamaktaydı. Sonralarda Clara Heidi’nin dünyaya bakış
açısından, yaşam sevincinden ve insanlara olan sevgisinden etkilenerek güç
alıp, yürümeye başlamıştı ve hepimiz sevinmiştik bu durum için… Bunu niye anlattım.
Çocukken çok etkilenirdim bu Clara’dan… Çok üzgün gözüküyordu. Hep ağladığı
aklımda kalan… Bir gün psikoloğuma dedim
ki beynimde bu hastalığın bir fotoğrafı veya görüntüsü ile ilgili düşündüğümde
, şimdi benim iki küçük Claram var diyorum. Ben öyle bir şey yapmalıyım ki
onlar tıpkı Heidi de ki Clara gibi mutsuz olmasınlar. Sonrasında sorular ardı ardına geldi. Ne
yapacağım? Onlara bu durumlarını nasıl anlatacağım. Anlayabilecekler mi? Hayata
mı küsecekler?
Karşılığında şöyle bir cevap
aldım. Ama bütün engelliler mutsuz değiller. Onların mutsuzluğu toplumun
bakış açısında… Yoksa engellere rağmen bunları aşıp büyük başarılar elde
edenler var. Bu hikayeleri ben de biliyorum dedim. Sonra benim küçük Claralarım
için şöyle bir yöntemi denemeye karar verdik. Henüz çok küçükler, masallarla
başlayalım. Özel masallar… Masal dinlemeyi çok seviyorlar. Bir gün tavşan
olsun, bir gün ayıcık, başka bir gün köpek vs… Ama hikayede diğerlerinden
farklı olan bir hayvan olsun. Önceleri farklı olmaktan dolayı ne hissetmiş,
sonra diğerleri ona nasıl davranıp aralarına almışlar. Bu şekilde anlatalım.
Masallarda farklı olmanın kötü bir şey olmadığını, herkesin aynı yeteneklere
sahip olmadığı bilincini aşılayalım. Öyle de yaptık. Başladım her gece aklımdan
uydurduğum bu özel masalları anlatmaya… O kadar dikkatli dinliyorlardı ki… Ben
de inandım zamanla bu öykülere… Büyüdükçe bana sorular da sormaya başladılar.
Fakat hiç o kritik soru gelmedi. Anne o hayvanlar neden böyle… Biz neden
böyleyiz? Sessizce her gece dinlediler. Sonra anneanne, babaanne, babamız da
öğrendi tekniğimizi hep birlikte devam ettik öykülere bıkmadan usanmadan… Bazen
ünlü masalların içine yerleştirdik kendi öykümüzü… Bir dönem vücudunun belden
aşağısı balık olan deniz kızı Ariel çok çekti ilgimizi… Ama hikayede sonlar hep mutlu..
Benim küçük
Claralarım da inşallah bir gün yürüyecekler, tüm gayretimiz onlar için ve ben
beklediğimiz o gün için en güzel fotoğraflarımızı paylaşmayı umut ediyorum. Ama geçen zaman bana şunu da çok iyi öğretti
ki belki hiç yürüyemeseler bile bunun hayatın bir sonu olmadığı, farklı olmanın
kötü bir şey olmadığı, farklılıkların hayatımıza renk getirdiği gerçeği… Yazılarımı bıkmadan, usanmadan takip ediyor olduğunuz
için sonsuz teşekkürler, birilerinin kalbinde bir yerlere dokunabiliyorsam ne
mutlu…
Yine güzel yine güzel eminim yine güzel ve anlamlı olacak bu yazılar.
YanıtlaSilBu arada bakış açısını çok sevdim ve tabiiki uygulamasını
Sevgiler Özlem
Canımsın Özlemciğim:)
Silinanç ve sevgi... Bir annenin kocaman yüreğinde ikisinin birleşip üstesinden gelinemiyecek güçlük yok... sizi çoooook seviyoruz... senin küçük meleklerinin yüzünde claranın hüznü değil heide nin neşesi var...
YanıtlaSilCanım benim onu yansıtabiliyorsak ne mutlu bize:)
SilAytülcüm yazılarını heyecanla takip ediyorum ve her seferinde seni bir kez daha takdir ediyorum.Çok güçlü bir annesin sen.Meleklerinle birlikte bir ömür boyu gülücükler yüzünüzden eksik olmasın.Sen inanmaya devam et lütfen,öpüyorum:-))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:)
SilEngeller aşılmak bazen de aşılamıyorsa alışılmak için var insan hayatında sanırım. Ben asıl engelli beyinlerin engellemelerini aşabilmesini dilerim tüm engelli kardeşlerimin. Claralar bir gün Heidi olurlar , melek anneleri de mutlu olur. Sonuna kadar inanıyorum. Sizi bugün takip etmeye başladım ve iyi ki de fark etmişim blogunuzu. Sevgiler...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim güzel dilekleriniz ve yorumlarınız için sevgiler
Sililk defa okudum tüm yazılarını bir solukta sabahın 8 inden beri okuyorda okuyorum düşünüyorda düşünüyorum hissediyorum..sen çok güçlü bir annesin tolga abide aynen senin gibi o gülen yüzün hiçmi hiç solmasın şanslar hiç peşinizi bırakmasın inş..minik kelebeklerin herkese umut olsun ve hergeçen gün çok daha iyi olsunlar inş..kromozom sıkıntısının ne olduğunu kızım zeynep asyadan dolayı en iyi bilenlerden biri olarak herzaman duacınızım...
SilÇok teşekkür ederim canım benim, desteğin için yazılarımı takip etmen yeterli. Ne kadar çok okunursa o kadar doğru yerlere ulaşmış olacağız sonsuz sevgiler,
Sil