Anne, ben
çocuklarıma çikolata yedirmek değil, ayakkabı giydirmek istiyorum.
Kas
hastalıklarında çocukların özel beslenmesi gerekiyor. Aslında tüm çocukların özel ve dikkatli
beslenmesi gerektiğini düşünenlerdenim ben… Abur cubur kesinlikle yok. Bir
sporcu beslenmesi gibi adeta… Şimdi düşünüyoruz tamam belli bir yaşa kadar
kontrol altında peki ya sonrası? Doktorumuz diyor ki belli bir yeme alışkanlığı
kazandırın. Protein ağırlıklı ve dengeli besleyin. Yoğurdu arttırın. Yani günde
2-3 küçük kase yiyebilirler. 3 ana 2 ara
öğün ayarlandı. Tabi durum önemli iyi ve düzenli beslenmezlerse kasları daha
eriyecek. Hastalıkları ilerleyecek. Her şey kontrolüm altında olmalı… Herkese
tembih edildi. Çocuklara abur cubur vermek yok. Yasak… Bu eve bunların girmesi
yasak… Ama anneanne, babaanne yürekleri dayanmıyor tabii. Gizli saklı bir şeylerin
tadına baktırıyorlar. Çocuklar tadı öğrenince doğal olarak istemeye de
başlıyorlar. Ama bunları annemlere bir türlü anlatamıyorum. Tamam vermiyoruz
diyorlar. Sonrasında bir bakıyoruz annem çikolatadan bir parça vermiş bile
çocukların eline… Anne diyorum yapma, lütfen yapma… Bu onlar için iyilik değil
kötülük. Vücutları yağlanmaya başladıkça kasları eriyecek çünkü. Ben çikolata
vermek istemiyorum. Ben onlara küçük kırmızı pabuçlar alıp yürütmek istiyorum
anne… Sonra annem haklısın dedi. Ben de bir anneanneyim yüreğim dayanmıyor.
Onlar da çocuk, bunlar lezzetli şeyler , tatsınlar istiyorum ve işte bu anda Cicero'nun sözü geliyor aklıma... Acaba çocuklarıma tadını hiç bilmedikleri, henüz ihtiyacını da hissetmedikleri yiyecekleri yedirmediğimde onları mahrum bırakmış oluyor muyum ne dersiniz? Neyse ki
konuşarak halletmeye çalışıyoruz meseleyi… Sonrasında bir arkadaşıma
danışıyorum bu konuyu… Onun da çocuğunda süt alerjisi var. Nasıl engelledin,
zararlı şeyler yemesini diye soruyorum. Diyor ki istediği şeyin üzerine baharat
veya tuz at… Yani tadını değiştir. Tadına bakınca bu benim ağzıma layık değil
diye bırakıyor zaten… Ben de bir gün denedim ve muhtelif zamanlarda da
deniyorum. Mesela geçen gün misafir vardı, börek yemek istediler. Üzerine biraz
tuz kattım. Tattılar, Anneciğim bu çok güzel değilmiş deyip geri verdiler ve sorunu
böylece çözmüş olduk. Akıl akıldan
üstündür diye boşuna dememişler. :)
Aytül'cüm tadını bilmedikleri birşeyi yememeleri onları mahrum bıraktıgın anlamına gelmiyor. Geçen gün hesapladım 4.5 sene olmuş et yemeyeli.Hatırlıyor musun seninle Bursa'ya gittiğimizde iskender yemiştik deli gibi ve o an geliyor bazen aklıma ve bazen de canım çekmiyor diyemicem ama sürekli aklıma sanki hiç böyle birsey hayatıma girmemişmiş gibi düşünüyorum ve unutuyorum gidiyor.Onlar için de öyleymiş gibi düşün hiç bilmedikleri birşeyi akıllarına getirmezler :) Ama tabi sonrası için çevre faktörüne karsı ekstra bir emek harcayacaksın ki bu konuda kimse senin kadar disiplinli olamaz buna eminim :)
YanıtlaSilDeğerli görüşlerin için çok teşekkür ederim Şebnemciğim. Şimdilik bunlar idare eder gözüküyoruz. Henüz tam olarak anlamıyorlar ve durumları hakkında bilgi sahibi değiller. Sonraları farketmeye başlayınca ne yapacağız ben de bilmiyorum şu anda doğrusu... Yaşa ve gör en iyisi sanırım:) sevgiler
SilBlogunuzu Blogger annelerden kesfettm. Sizide bloguma beklerim:)) http://komirra.blogspot.com/
YanıtlaSilTeşekkürler, tabii ki, seve seve:)
Sildeeptone blogdan geldim baya yazınızı okudum ağladım,dua ettim,edicem inş.,
YanıtlaSilbenim oğlumunda yumurta alerjisi var ki ben oğluma abur cubur hiç yedirmiyorum bunun alerjiyle alakası yok hazır olan katkı maddesi olan ürünler çocuklarımıza zarar veriyor ancak bunu anlatamıyorsunuz,kuralcı anne oluyorsunuz,zaten ben vermesemde yicekmiş,bende ne kadar geç tanışırsa o kadar iylik ederim evladıma diyorum.1,5 yaşında yanında abur cubur yiyenler canı çeker diyorlar tadını bilmediği şeyi canı çekmez diyorum vede hergördüğünü tatmasına gerek yok açgözlü çocuk psikolojisine gerek yok,alerjisi vr azcık yesin bişi olmaz durumları :s...
böyle düşünüyorum sevgili güçlü anne dualarımda olacaksınız
sevgilerimle
Beni çok duygulandırdınız, çok teşekkür ederim. Allah hepimizin dualarını kabul etsin. Oğlunuz için haklısınız. Engellemek kolay olmuyor. Çünkü alışılmış bir yemek şeklimiz var. Özellikle özel durumu olan çocukların bu konuda elbette korunması, dikkat edilmesi gerekiyor. Ama bazen günlük yaşama o kadar dalıyoruz ki hepsi unutuluveriyor. Sevgilerimle,
Silİnanılmaz zorluklarla geçiyor insanların hayatı, aynı zamanda bir o kadar da inanılır, işte aradaki ayrımı sadece çarpışanlar biliyor. Ve sabahın bu vakti blogunuzu okuyorum birkaç saattir. Görevinizi sadece yapıyor oluşunuz değil, paylaşmanız da etkileyici. Allah dualarınızı kabul etsin inşallah. Çünkü son senelerde kendi hayatımda edindiğim bir yeni tecrübe de bu yönde oldu. Daha önceki bloglarda bahsettiğiniz loto tutturma olayınız, takdiri ilahiden ibaret.Ve geleceği ne kadar tahmin etmeye, planlamaya çalışsak da bir sonraki anı bilemiyoruz. Ama istemek ve dua etmek elimizde. Ve her şeye kadir olan bir yaratıcıya inanmanın lezzeti... Ve internet iyi ki var değil mi? Sabah sabah birisi size iyi niyetlerini yollayacak birazdan:) Sevgiler
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Çok düşüncelisiniz. Evet bugün internet ile birlikte dünyalar daha yakın oldu değil mi? Sevgiler,
Sil