17 Temmuz 2013 Çarşamba

ENGELLERİ AŞAN BİR BABA OLMAK

       Merhaba, 1 yılı aşkın süredir yazmaya başladığım blogumda ailemiz ve yaşadıklarımızla ilgili bir çok paylaşımda bulundum. Şimdi istedim ki yaşadıklarımızı bir de farklı gözlerden görelim. Farklı ağızlardan dinleyelim ve ilk olarak sevgili eşimle bir röportaj gerçekleştirdim. Bunu okumadan önce kendisine medeni cesaretinden dolayı çok teşekkür ediyor, kendisiyle ne kadar gurur duyduğumu bir kez daha sizlerin gözleri önünde söylemek istiyorum. İyi ki varsın, iyi ki hayat arkadaşımsın....


Aytül K. :  Tolgacım, yaşadıklarımızla ilgili bir çok şeyi okuyucularımız biliyor. Sen farklı bir göz olarak anlatır mısın. Mesela  baba olacağını duyduğun zaman neler hissettin?

Tolga K:  Beni arayıp telefonla "Tolga, ben hamileyim" dediğinde ilkin şaka olduğunu düşündüm. Sonra sesinin heyecanından bunun bir şaka olmadığını anladım. Bunu fark ettiğimde ise  sevincimden yanımda bulunan arkadaşıma sarıldım ve sonra sana koştum. Hastanede test sonuçları doğru çıkınca yıllardır özlemini çektiğimiz çocuğa kavuşacağımızı düşündüm. Artık 3 kişilik bir aile olacaktık.

Aytül K : Peki ikiz olduğunu öğrendiğinde neler oldu?

Tolga K: Bunun bir şaka olduğunu düşündüm. 3 aydan sonra ikiz mi olur dedim. Şaka olmadığını anladığımda şoktaydım ve ilkin annemlere söyledim. Çok ama çok mutluydum. Hep 2 çocuğum olsun istiyordum. Kendimi özel bir baba hissettim. Kız olduklarını duyduğumda da mutlu oldum. Onları hayatta güçlü yetiştirmek istiyordum.

Aytül K: Eşinin hamilelik süreci seni nasıl etkiledi?

Tolga K: Eşimin hamilelik süreci iyi geçti diyebiliriz. Tek korkumuz erken doğumdu. Bu süreçte karnı hızla büyüyen eşimin ayakkabılarını bağlayamaması nedeniyle ona yardımcı olmak, aş erdiği zaman istediği şeyleri bulmaya çalışmak ona bu şekilde yardımcı olabildiğimi hissetmek beni mutlu ediyordu.

Aytül K: Erken doğum olduğunda neler düşündün?

Tolga K: Belli etmemeye çalışsam da çok endişelendim. Yoğun bakıma girdikleri fikri ben de korku yarattı. Kaybetmek korkusu... Eşimin anne olarak bebeklerini kucağına alamaması, sadece benim gidip onları görebilmem ben de buruk bir sevince neden oldu.



Aytül K: Hastalığı öğrenme aşamasında neler oldu?

Tolga K: Doktor beni tek başına odasına alıp, kızlarınız fazla yaşamayacak. 1-2 sene yaşar ve ölürler dediğinde başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Eşime alıştıra alıştıra söylememi tavsiye ettiler. Benim bu konuda güçlü olabileceğimi düşünmüşlerdi. Tabii hemen söyleyemedim. Sakladım. Ama eşim çok araştıran bir insan olduğu için gerçeği kısa zamanda öğrendi. Şimdi bir baba ve eş olarak dik durmak zorundaydım.

Aytül K: Bir insan kendini ölüme nasıl hazırlar?

Tolga K: Kendimi telkin etmeye çalıştım. Ölürlerse hazırım dedim. Ben bununla baş edebilirim. Bunca yıl çocuksuz yaşadık. Çocuksuzluğun da ne olduğunu biliyoruz. Onlara çok alışmadan her şey bitmiş olacak belki de dedim kendi kendime... Geç buldum, çabuk kaybettim. Önümdeki hayatı yaşamalıyım. Bunu çabuk atlatmalıyım. Zaten yokluğun ne olduğunu biliyordum.  Buna da alışabilirim dedim.

Aytül K: Hastalığın teşhisi aşamasında Damla bir operasyon geçirdi bacağından o gün neler oldu?

Tolga K: Damla'nın ameliyatına tabii ki beni almadılar. Gizlice izledim. Bu beni çok etkiledi. Çok ağlıyordu. Çocuğumun acı çektiğini görmek benim de canımı acıttı. Ama bunun olması gerektiğini biliyordum ve kendimi tuttum.



Aytül K: Bu dönem başka neler yaşadın?

Tolga K: Hastalığı öğrendikten sonra ne olduğunu tam olarak bilmediğimiz için soru bile soramamıştık doktora. Sadece yaşayacak mı , yaşarsa da yürüyebilecek mi soruları geldi aklımıza. Doktor, hastalarımız arasında 24 yaşında Merozin Negatif Konjenital Musküler Distrofi hastası bir kız hastamız var dediğinde biraz rahatlamıştık. En azından İstanbul'daki gibi 1-2 sene ömür biçilmemişti. Haluk Hoca Allah'tan umut kesilmeyeceğini, hayatın mucizelerle dolu olduğunu kimseye ömür biçmenin doğru olmayacağını söylediğinde biraz olsun nefes alabilmiştik. Sonrasında kızlarımızın bu süreçte yaptıklarımıza karşılık vermeleri, sürekli iyiye giden bir durum görmek moral veriyor bize. Diğer yandan kızlarımızın sevecen, güler yüzlü ve hayat dolu olmaları bizi de çok motive ediyor ve sürece destek sağlıyor. Onlarla iletişim kurabilmek, onların bedensel engelliliğini hissetmememi sağlıyor.



Aytül K: Bu dönemde evde durum nasıldı?

Tolga K: Etrafımızdaki herkesten destek gördük. İyilik dilekleri bize moral veriyordu. Güçlü ve inançlı söylemler bizi de güçlendirdi. Eşimin araştırması, bilinçlenmesi, profesyonel destekler alması olaya daha çabuk alışmamızı, kabullenmemizi ve bir boşluğa düşmeden toparlanmamızı sağladı. Neyi daha iyi yapabilirizi görebiliyorduk artık. Fizyoterapi Hocamız Gülsün Ablanın  bize yol göstermesi, yaşanan örnekleri gözümüzün önüne sunması, geçeceğimiz yolları anlatması bize ışık tuttu ve büyük resmi görmemizi sağladı. Bunları öğrenmek boşluk içerinde sağa sola saldırmayıp,  zaman kaybetmememizi sağladı. Çünkü zaman bizim için önemliydi. Çocuklarımıza yapacağımız fizyoterapiye ne kadar erken başlarsak, o kadar olumlu yol katedebileceğimizi öğrendik ve bugün baktığımda bunun ne kadar doğru olduğunu görebiliyorum.



Aytül K: Sen sürecin içinde nasıl yer aldın? Kendini nereye konumladın?

Tolga K: Ben dış kuvvettim. Yapılması gereken tüm dış işlerde (hastane, raporlar, çocukların doktora götürülmesi vb. ) yer aldım. İç işlerde eşime güvendim. Yardımcı olmaya çalıştım. Kızlarımızın fizyoterapi yaparken çoğu kez ağlamalarına dayanamadığım için bu işi eşime bıraktım. Ben evde başka işlerde destek verdim.

Aytül K: Psikolojik bir destek aldınız? Nasıl oldu, neler hissettin, nasıl ikna oldun?

Tolga K: Yaşadığımız durumda ikimizin de uzman bir desteğe ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için gittim. Eşime sevgi ve saygı duyuyordum. Bu bir medeni cesaretti. Çoğu baba gitmek istemeyebilir. Savunma mekanizmaları üretir. İnsanlar yaptıkları savunmaları haklı gördükleri için gerek duymuyorlar çoğu kez psikoloğa gitmeye. Çünkü toplumumuzda psikoloğa gitmek halen delilikle eş tutuluyor ne yazık ki... Başlangıçta biz çocuklar için gitmiştik. Fakat Psikolog bu süreçte bizim de psikolojimizin önemli olduğunu söylediğinde bir çift terapisi sürecinin içine girdiğimizin farkına vardık. Çünkü çocuklarımız çoğu kez bizim davranışlarımızın bir aynasıydı. Bu nedenle olaya ve duruma nasıl baktığımız önemli olmuştu. 8 seanslık bu görüşme ben de farkındalık yarattı. Bildiğimi sandığım ama çok üzerinde de durmadığım konulara ışık tuttu. Diğer yandan eşimin beni daha iyi tanımasını sağladı diyebilirim.



Aytül K: Eşin ve ailen hakkında ne düşünüyorsun?

Tolga K: Dünya böyle bir aileyi tanımalı diye düşünüyorum.Ailemle gurur duyuyorum. Kızlarımın çabası beni mutlu ediyor. Onlarla ileride de gurur duyacağımı görebiliyorum. Emeğimizin karşılığını almak güzel.

Aytül K: Tüm yaşadığın bu olaylar dünya görüşünde bir değişme yarattı mı?

Tolga K: Hayatı günlük yaşama felsefesi diyelim.... Yarını çok düşünmeden, hesaplamadan biraz günlük yaşamayı öğrendim.




Aytül K: Bedensel engellilikle ilgili ne düşünüyorsun?

Tolga K: Başkalarına bağlı yaşamak... İnsanın özgürlüğünü yaşayamaması... Eskiden bedensel engellilere üzülerek bakıyordum. Onların  hayatı eksik yaşadığını düşünüyordum. Etraftan ilgiyi ve saygıyı göremediklerini ve yalnız olduklarını düşünüyordum. Diğer yandan şimdi baktığımda engelli insanın bunu kabullenip, hayatını devam ettirmesi için mücadele etmesi gerektiğini düşünüyorum. Metotlar geliştirerek bağlılıktan kurtulabileceğini düşünüyorum.  Bedensel engelliliğin kendi ortamında aşılabileceğini düşünüyorum. Ama dışarıya çıktığında Türkiye şartlarında bu çok kolay değil.

Aytül K: Sence kızların yalnız mı?

Tolga K: Evde yalnız değiller. Ama topluma çıktıklarında yalnız hissedeceklerini düşünüyorum. Benim de bir dönem bedensel engelliliğim oldu. 9 yaşındayken bacağım 6 ay alçıda kaldı.  6 ayda çelik ayakkabı giydim. 1 sene boyunca da koltuk değneğiyle gezdim. Ama ben bu değneklerle çok mutluydum. Çünkü onlar benim tüfeğimdi. Çok eğleniyordum. Arkadaşlarım hep yanımdaydı. İlgi ve alaka benim üstümdeydi. Çok mutluydum kendimi özel hissediyordum.



Aytül K: Çocukların için özel cihazlar yapmaya başladın, böyle bir yeteneğin olduğunu nasıl fark ettin?

Tolga K: Fizyoterapistimiz bazı cihazlara ihtiyacımız olduğunu söyledi. Bir kaç örnek gösterdi. Bu cihazlar çok pahallıydı. Bizden istenilen fonksiyonelliğe göre cihazlar geliştirdik. Makul bir fiyata mal edebildik. Bugün yaptığım bu cihazların kızlarıma faydası olduğunu bilmek beni çok ama çok mutlu ediyor. Amacım bunlarla ilgili çalışmalarımı derinleştirerek diğer hastalara da fayda sağlayabilmek.





Aytül K: Çocuklarına cihaz yapan bir babaya çevrenin bakışı nasıl?

Tolga K: Herkes destek oldu. Hikayeyi duyan insanlar acaba bizim de bir desteğimiz olabilir mi diye ekstra emek harcadılar. Mutlu hissettim kendimi, böyle bir durumda yalnız olmadığını hissetmek güzel. Arkadaşlarımızın her şeyin iyi olacağına dair sözleri bizi motive etti. İlaçlarla ilgili herhangi bir gelişmeyi takip için arkadaşlarımızın arayış içine girdiğini gördüm.

Aytül K: Yakın bir zamanda kızlarının 4 yaş doğum gününü kutladın. Ne düşünüyorsun?

Tolga K: Bir dönem bugünü göremeyeceğimizi düşündüğümüz aklımıza geldi. Hayatın ne kadar sınırlı olduğunu bir kere daha hatırladım.



Aytül K: Engelleri aşabilen bir baba nasıl olunur?

Tolga K: Sevgi insanları bir arada tutuyor. Sevgi kusurları görmemektir. Sevgiyi işleyebilmek önemli. Gösterebilmek önemli. Olanı kabullenmek gerek önce.. Kabullenmemek insana zaman kaybettiriyor. Erkeklerin çoğunlukla kabullenmemesinin nedeni kendini sorumlu veya suçlu  görmek istememeleri. O nedenle kaçmak bir çözüm gibi görünebiliyor. Bunları önlemek için eşler birbirine zaman ayırmalı. Destek olmalı. İlişki kuvvetlendirilmeli.

Aytül K: Son olarak tavsiyelerin var mı?

Tolga K: Bu özel çocuklar bu dünyaya kendi istekleriyle gelmediler. Böyle bir durumda gelmeyi de istemediler. Engelleri kaldırabilmek için sorunları minimize etmek gerekir. Çocuklarımıza sahip çıkalım, bu çocuklar bizim...














40 yorum:

  1. Ailenizi, yaptıklarınızı, yaşadıklarınızı , azminizi hayranlıkla okudum :) kızlar sağlığına kavuştuğunda ki heyecanınızı paylaşmak için sabırsızlanıyorum :) kızları öpüyorum , sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah güzel bir öykünün devamı da güzel olacak. Sevgilerimizi gönderiyoruz:)

      Sil
  2. gönlümüz sizinle. Dileğimiz daha güzel günlere.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Cevap veriyorum, bu babaya da, anneye de bayiliyorum, ama en cok prenseslerime bayiliyorum. Ve biliyorum ki sizler hem gelisen tibbin, hem cevrenizde dua eden bunca insanin ve bitmeyen azminizin sayesinde bu sorunu asacaksiniz. Opuldunuz... Semra

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım arkadaşım iyi ki varsın, seni çok seviyorum

      Sil
  4. çok güzel bir söyleşi olmuş... sizinle aynı sorunları yaşadığım için rahatlıkla söyleyebilirim ki bu blog çok insana ışık tutacak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, size de şifa diliyorum.

      Sil
  5. Sizi uzun zamandır tanıyan biri olarak sizi takdir ediyorum ve saygı duyuyorum tüm engelleri aşacağıniza inaniyorum

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel bir röportaj olmuş, bence bunun devamı da gelebilir yani mesela dede ve büyük anneler ya da belki size yardımcı olan insanlar gibi.. açıkçası böyle kapsamlı bir röportaj serisi çok anlamlı olabilir diye düşündüm.. ama tabii bunlar şimdilik aklıma gelenler.. elinize sağlık...

    sevilay k. d.

    YanıtlaSil
  7. röportajı çok beğendim ve sanırım bu alanda ilk defa bir babanın duygularını bu kadar açıklıkla duyuyorum.. Bu yazıyı okurken bana bu yazı sanki bir başlangıç gibi geldi, sanki aynı konuda etrafınızdaki diğer kişiler ile yapılacak bir röportaj serisinin ilk adımı gibi.. Devamı için dedeler, büyük anneler, akrabalar bu dönem içinde size yardımcı olan kişiler gibi.. Tabii bunlar kabaca şu an benim aklıma gelenler... Kaleminize sağlık...

    sevilay k.d.

    YanıtlaSil
  8. Allah şifa versin.Çok güzel, çok tatlı kızlarınız var. Şansınız hep açık olsun inşallah

    YanıtlaSil
  9. ne kadar gurur verici...bu çocuklar hepimizin...Nice yıllarınız olsun innnnnnnşşşaaaaalllllllll sağlıkla,,,sevgiyle,,,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet değil mi? Ben de çok beğendim bu sözü... Teşekkür ederiz, sevgilerle,

      Sil
  10. Aytulcum benim için, sen ve Tolga örnek ebeveynlersiniz, 4'unuzun yüzünde sevgiyi, güçlü bağı gördükçe, gururlanıyorum. Aynaya baktığınızda, omzunuz dik siz de kendinizden gurur duyun, ailece her şeyin iyisine layıksınız. Hepinizi çok seviyorum 😊 Senem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Senemim sözlerin bize çok güç verdi. İyi ki varsınız, dostlarla hayat daha da güzelleşiyor. Sevgiler, Emir'i de öp bizim için..

      Sil
  11. Siz ne müthiş bir ailesiniz tüm çektiğiniz sıkıntıları bertaraf etmeyi bilen,pozitif,enerjisi resimlerden taşan :))

    Blog unu ne zmn ziyaret etsem siz bir sorunu nasıl aştığınızı,nasıl geride bıraktığınızı anlatan bir başarı hikayesiyle varsınız.
    kimseleri yıldırmayan dert yanmayan ve hep duruşuyla örnek olan ayakta alkışlanası bir aile Allah sizi ayırmasın,güç kuvvet versin!

    kucak dolusu sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duygucuğum bize güç verdin iyi ki varsın sevgiler

      Sil
  12. onumuzdeki hafta 2 yasinda olacak bir kizim var, ve malesef bizde sizlerle benzer seyler yasiyoruz. Ayni doktor, ayni fizik tedavi sureci, tek fark bir teshisimiz yok.yazilarinizi okuyup gulen yuzunuzun ve tatli kizlarinizla fotograflarinizi gormek umut verdi, malesef yasadiklarini paylasanlarih sayisi cok az. Size paylastiginiz icin cok tesekkurler. basak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabır diliyorum size de Başak Hnm, zor ama insan herşeye alışabiliyor zamanla...

      Sil
  13. Baştan sona merakla okudum ve bir babanın gözünden yaşananları okumak etkiledi beni. Ki bilirsiniz anneleri daha hassas biliriz. Öyle olmadığını ispatlıyor eşiniz. Maşallah size, birbirinize bağlılığınıza.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet toplumumuzda erkek gözünden bu konuları dinlemek, okumak çok görünen bir durum değil. Ama zamanla kıracağız bunları da inşallah, sevgiler

      Sil
  14. yaziyi okurken agladim gucunuze bagliliginiza hayran kaldim kizim yaramazlik yaparken ve cok huysuz oldugunu dusunurken bazen tahamul edemeyip sesimi yukseltiyorum utandim kendimden sizde cocuklarinizda cok sansli tadini cikarin tabi bizlerde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Feryal Hnm inanın ben de bazen tahammül sınırlarımı zorlayabiliyorum. Ama önce derin bir nefes alıp oto kontrol sağlayıp olaylara baktığımızda her şey daha değişik gözükebiliyor. İlginiz ve samimiyetiniz için çok teşekkür ederim. Sevgiler

      Sil
  15. Harika bir baba ve anne... Maaşallah diyorum..
    Umarım nice sağlıklı neşeli günleri beraber yaşarsınız..

    YanıtlaSil
  16. benimde 4 yaşında bir kızım var zor bir bebeklik geçirdik ..insan asla dayanamam desede karşısına çıkanlara dimdik duvar oluyor o anda ..siz öyle güçlüsünüz ki tüm anneler gibi ve sizin kızlarınızda o kadar güzeller ki gözlerindeki o ışık gülen yüzleri başaracağınızın yansıması ...inancınız asla kaybolmasın ..çok etkilediniz beni dualarımda olacaksınız sizi tanıdığıma memnun oldum öpüyorum minik incilerinizi ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esra Hnm ben de sizi tanıdığıma çok memnun oldum, iyi ki varsınız...

      Sil
  17. öznur küçükakíncí13 Kasım 2013 02:40

    ne diye bilirimki boyle anne babaya kelimelerin yetersiz kaldigi bir durumdayim ikinizide cok takdir ettim bazilari cocuklarini ölüme terkeder bazilari sokaga atar sizse ömürlerine ömür katmak icin elinizden geleni yapiyorsunuz keske izmirde olsaniz ailecek görüsme imkanimiz olsa sizi ve ikizleri cok tanimak isterim benimde 27 aylik kizim var 20 günlükken evlat edindik bizde kizimdan once cok seyler yasadik dogumdan sonra kizimin dort gun yasamasi bir kerecik kucagima alamamam gorememem ve dogumda kanamam durmayinca ameliyata alinmam beni kurtarmak icin rahmimin alinmasi 9 gun hastanede yatmam kizimin cenazesinin oldugu gun gomuldukten sonra bana soylenmesi cenazesine bile katilamamam ve bunun sonrasinda da tarifsiz acilar insanlarin aciyarak bana bakmasi aaa cok genc yaziik demesi benim bunlari duymam kayinvalidemin bana carptigi laflar soyledigi sozler kizimin olumunden beni suclamasi vs. daha bircok sey neyseki simdi hersey yolunda kizim yanimda hayata yeniden dogusum o benim yasam kaynagim eminim sizin icinde hersey yoluna girecek ins. sizde seneye kizlarinizin kostugunu gorecek hatta kizim dur diyeceksiniz eminim allah herdaim yaninizda olsun ins. dualarim sizinle isterseniz facebooktan ulasabilirsiniz sizi ekledim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öznur Hnm yaşadıklarınızdan ben de çok etkilendim. Ama biliyorsunuz ki insan bir şekilde ayakta durmayı öğreniyor. Size ve kızınıza sağlık ve mutluluk dolu günler dilerim.Hayatın her anını güzel geçirmeniz dileğiyle sevgiler

      Sil
  18. Siz harikasınız. Göz yaşları içerisinde okudum. Sizleri gerçekten çok sevdim. Güçlü, şevkatli, güzel yürekli kahramanlarım benim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyoruz, kucak dolusu sevgiler

      Sil
  19. Merhaba Aytül hanim , Allah c.c. dan sizlerin dünya güzeli kizlariniz icin acil sifa ve ömür boyu saglik ve afiyet icinde beraber yasamanizi dilerim . Allah c.c. sizden razi olsun . Benim Almanyadaki bir dostumun oglu yegenim 2 sene önce bir kaza gecirdi ve nasil bir mücadele oldugunu bir zat sahit oldum . Aytül hanim sizin yukaridaki resimlerde bir tane salincak gibi bir yürüme cihazi gördüm , aynisini bizde yegenimiz icin ariyoruz , sizinkini nerden aldiniz veya bulabiliriz . Bize yardimci olursaniz cok ama cok memnun oluruz ve cok tesekkür ederiz ulasmak icin e-mail : abbasbalci1@gmail.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abbas Bey merhaba, iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Size mail adresinizden dönüş yapacağım. Saygılar.

      Sil
  20. Merhaba Aytül ve Tolga

    Sizleri tanıdığım için kendimi şanslı hissedenlerdenim, Yazınızı ilgiyle okudum.... Her zaman gülen yüzünüz ve dost canlısı kişiliğiniz gözlerimin önündedir..Bir çok kereler gezilerde beraberce eğlendik, güldük, nasıl tanıştınız , nasıl evlendiniz, neler yaşadınız hakkınızdaki bir çok şeyi sizlerden öğrendik.....
    Sonra aramıza Damla ve Derin katıldı sevimli çıkarcılıklarla bir kaç kez bir araya geldik... Ama hiç bir zaman ne Tolga ya nede sana neler hissediyorsunuz.. neler yaşıyorsunuz diye sorma cesaretinde bulunamadık.. Bu yazıda sizleri bir kez daha tanımış olduk.... İçten ve doğal yazın için seni bir kez daha kutlarım.... Seni ve Tolgayı devamlı gülen yüzünüz..... Merhametli yüreğinizle hatırlayacağım...

    Orhan
    Webabi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Orhan abiciğim güzel düşüncelerin için çok teşekkür ederiz. Ne mutlu bize, sen de bizim için güzel anılarımızın olduğu çok iyi bir dostsun. Sonsuz sevgiler,

      Sil