16 Kasım 2012 Cuma

ENGEL SİZSİNİZ...


        Geçtiğimiz bir kaç gün önce belki okudunuz Ankara’da tekerlekli sandalyede bir engelli rampa bulunmayan kaldırıma çıkamadığı için onu görmeyen çöp koteynırının çarpması sonucu hayatını kaybetti.  Yürüme engelliler için ahh bu kaldırımlar, ahh bu merdivenler, asansörleri olmayan binalar vs vs.. Bu nedenle eve hapsolan engelliler ve aileleri… Bakın kızlarım artık ağırlaşmaya başladı. 13 kgler fakat rahatsızlıklarından dolayı hissetmiş olduğum ağırlık 20-25kg civarı. Bu tıpkı uyuyan bir çocuğu taşımaya benziyor. Tüm bedenini size bırakıyor. Onları asansörü olmayan yerlere götürmekte şu an zorlanıyorum. Bir kaç sene daha böyle sürerse onlar da evlerinden çok fazla çıkamayacaklar. Apartmanımızda asansör var. 8.katta oturuyoruz. Fakat apartman girişinde ve içeri girdikten sonra da beni zorlayan tam 3 basamak var. Bebek arabalarını tek başına kaldırıp oradan geçmek bazen zorlu bir yolculuğa benziyor. Apartman Yöneticisi olan ev sahibimizden bu konuda bir rica da bulunduk. Çocuklarımızın durumunu anlattık. Bu rampanın sadece çocuklarımız için değil, yaşlı tekerlekli sandalyede olanlar için, bebekleri olan anneler için, pazar arabasıyla eve çıkmaya çalışan herkes için gerekli olduğunu söyledik. Sağ olsun bizi kırmadılar ve apartmanımıza seyyar da olsa merdivenlerin üzerine rampa taktırdılar. Çok sevindim, bunu görünce… İşte duyarlı biri dedim.  Oysa ki her apartmanda olmalı. Haklısınız ben de bu zamana kadar düşünmemiştim. Ama şimdi ben bunu yazıyorum ve siz de okuyorsunuz ve artık biliyorsunuz.  

        Annemle bir gün metrobüsle bir yere gitme macerasına giriştik. Kızlar bebek arabalarında…  Hadi ilk duraktan bindik, binmek sorun olmadı. Fakat son durakta indiğimiz yerde üst geçitten karşıya geçmemiz gerekiyor. Bir de baktık ki engelli asansörü var. Ohh dedik tamam buna binip geçidin üstüne çıkarız. Bir de ne görelim asansör kilitli. Etrafa bakındım görevli yok.  Akbilciye sordum bilmiyorum dedi. Eee ne işe yarıyor bu asansör. Düşündüm neden bizim ülkemizde bu tarz alanlara kilit vurmak gerektiğini…  Toplum olarak o kadar tembeliz ki. Şimdi oranın kiliti olmasa bizim ülkemizde engelliler dışında herkes çıkar bu asansörden, bir de tıkış tıkış olurlar 3 güne kalmaz bozulur.  Nasıl otoparklarda engelliler için ayrılmış yerlere park eden insanlar var ya aynen öyle…

       14 Kasım 2012 Dünya Diyabet ve obezite günüydü.  Kutladık. Dünya Diyabet ve Obezite günümüz kutlu olsun. İçi boş tabi ki… Çoğu şey gibi. Maksat kutladık mı kutladık. Ne oldu kaçımızın diyabet ve obeziteden haberi var.  Hadi var diyelim. Obeziteden korunmak için spor şart. Hadi yapamıyorsun vaktin yok. O zaman asansörle çıkma yürü. Çalıştığım şirkete sabahları gelirken 1 kat için taa 8.kattan asansör bekleyen insanları görüyorum. 1 katı çıkmaya üşeniyorlar. 8.kattan asansörü beklemeye üşenmiyorlar. Pes doğrusu. Tembellik ruhumuza işlemiş.  Bir de beklememek için 3 kişilik asansöre 4-5 kişi binmeye çalışanlar yok mu bittiğim andır. Her gün bozuluyor o asansör. Bir de bazıları hiçbir yerinden hava almayan asansörde sigara elinde inmiyor mu? Duramıyorum. Basıyorum fırçayı.  

       İşte bunlar hep kültür… Daha ailede başlayan kültür meselesi… Biz anne-babalar nasıl davranıyorsak çocuklarımız da bizi taklit ediyor. Öğrenilmiş davranış modelleri bunlar. Yazılarımı takip eden sevgili anne-babalar,  lütfen çocuklarınızı tembelliğe itmeyiniz. Her istediğini yapmayınız. Biraz zorlanmayı öğrenmemiz lazım. Gayret sarf etmeyi  öğrenmemiz lazım. Kolaya kaçmak basit. Önemli olan zoru başarmak.

       Bazen buradan geleceğe baktığımda korkuyorum. Kaygılanıyorum. Kızlarım 3.5 yaşında. Henüz bir ana okuluna gidemiyorlar, ama çok istiyorlar. Gittiğimiz rehabilitasyon merkezinin yakınlarında ana okulları var. Rengarenk boyalı, duvarlarında çizgi film karakterlerinin olduğu binalar. Buradan geçerken bana diyorlar ki anne bir gün biz de okula gideceğiz değil mi? Büyüyünce…  Bir an duruyorum ama cevabım hazır aslında evet kızım büyünce… Şimdi spor yapıp güçlenelim. Büyüyünce gideceğiz.  Eşim tabii baba olarak tüm koruma iç güdüsüyle 7-8 yaşına kadar vermeyelim okula diyor. Kimse kızlarımızı üzmesin, dışlamasın. Ama biliyorum ki bu doğru değil. Eninde sonunda bu gerçekle karşı karşıya kalacaklar. Bu nedenle de güçlü çocuklar yetiştirmeye gayret ediyorum. Engelli ama ruhen güçlü… Ruhen engelsiz.  Bazen bana anne ben yapamam, sen yap deyip kolaya kaçmaya çalışıyorlar. Hayır diyorum, yapabilirsiniz. Anne çok yorgun şimdi.  Beni de anlamaya çalışın diyorum, anne yorgun olunca sizinle oynayamaz, bırakın biraz anne dinlensin. Anneniz sizin  gibi ikiz değil.:)  O zaman yüzüme öyle tatlı bir bakışları var ki görmelisiniz. Tamam anne diyorlar.  Bekliyorlar. Tabii sonra oynuyoruz birlikte. Hadi bakalım kızlar gösterin kendinizi diyorum.  Bak anne Angelina Balerina gibi bale yapıyoruz diyorlar. Evet kızım harikasınız diyorum. Evde Kuğu Gölü balesi yapıyoruz şu aralar. Siz hiç yürüme engelli bir balerin gördünüz mü? Ben gördüm. Bizim evde 2 tane var. Eller havada, yüzlerinde ise gurur…

 Sevgiyle kalın.

12 yorum:

  1. AYTÜL HANIM,ÇOCUKLARINIZIN DURUMUNDAN HABERDAR OLALI 2 GÜN OLDU.ÜZÜNTÜM TARİF EDİLMEZ. BU DURUM DEVREMİZİN NE KADAR DUYARLI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR. ŞAŞKINLIKTAN FACEDE TURGAY YAZACAĞIMA KÖKSAL YAZMIŞIM. SAĞ OLSUN ALEV UYARDI.BİLGİSAYAR KÜLTÜRÜMÜZDE ALAYLI OLDUĞU İÇİN YETERLİ DEĞİL. BLOGDAKİ HÜRRİYET YAZISINI BİLE ZOR KEŞFETTİM. AMA BAŞINIZI AĞRITMAYAYIM SİZİ TEBRİK EDİYORUM.BİR DOKTOR BİLGİSİYLE NEREDEYSE ÇOCUKLARINIZLA İLGİLENDİĞİNİZ GİBİ BİR YAZAR GİBİ AKICI YAZILARINIZLA BENİ BLOĞUNUZA BENDETTİNİZ.ELİMİZDEN DESTELTEN BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR MAALESEF AMA YİNEDE YARDIMCI OLABİLECEĞİMİZ BİR ŞEY OLURSA BAŞIMIZIN ÜZERİNDE BİLESİNİZ.
    ÜLKEMİZDE OKUR YAZAR ORANI NE OLURSA OLSUN KÜLTÜR SEVİYESİ YÜKSELMEDİKÇE YUKARIDA BELİRTTİĞİNİZ HUSUSLARI DAHA ÇOKCA SİNİRLENEREK YAŞARIZ.
    SİZLERE SALIKLI VE SABIRLI YAŞAM DİLİYORUM. ESEN KALIN. SELAM VE SEVGİLER.
    ERDOĞAN SEYHAN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erdoğan amcacığım desteğiniz için, güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Evet haklısınız her şey kültür meselesi... Çocuklarımızın, torunlarımızın ve bizlerin daha güzel ve paylaşımcı bir hayatı yaşayabileceği günler diliyorum. Sevgi ve saygılarımla,

      Sil
  2. Aytul'cum kizlari okula yollamaya karat verirseniz kuyubasinda Perihan Akturk var ipos oraya gidiyor, devlet yuvası ve biz Cook memnunuz istersen okulla konuşabilirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şebnemciğim çok teşekkür ederim canım. Evet biz de duyduk orayı. Ama bu sene hazır değiller henüz. Biraz daha kuvvetlenmeleri lazım. Seneye inşallah, konuşuruz yine zaten:) İpoşu, Cem'i, seni çoook öpüyorum sevgilerimle

      Sil
  3. Oyle guclu karekteri olan 2 dunya guzeli kiz cocugu yetistireceksin ki, herkes gibta edecek ozel anneye

    Bu ulkede engellilerle ilgili bir kolaylik malesef yok...cunku kafalar engelli...emin ol, eger birinin cocugu engelli olsaydi, su an hersey cok farkli olmustu. Engellilere bir el uzatacaklarina, yapilan her projede sanki onlerine set oruluyor,

    Bu ulkede vicdanlar engelli
    Bu ulkede kalpler engelli
    Bu ulkedesistem engelli

    Yasam nasil zorlastirilir diye sanki dusunuluyor ve uygulaniyor

    Farkindalik olsaydi eger, insanlik olsaydi eger, avrupa birligindeydik.

    Kizlarin icin en dogru kararlari aliyorsun...kocaman yurekleri olacak ve sadece senin sayende

    Isigin basuclarinda hep parlasin

    Sevgiyle

    Ates boceginin annesi Muge

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mügeciğim o kadar güzel yazmışsın ki, yazını tekrar tekrar okudum. Bu kadar güzel yorumlanamazdı. Çok duygulandırdın beni... İnşallah biz bilinçli anneler, yetiştireceğimiz çocuklarla daha güzel bir gelecek yaratmaya çalışacağız. Herşey onlar için... Ateş böceğini de seni de sevgiyle kucaklıyorum...

      Sil
  4. Aytül Hanım blogunuzdan yeni haberim oldu, ben de baştan sona hemen her yazınızı okudum. Bilinçlenmenize, güçlü duruşunuza hayran kaldım. Ayrıca bu blogu açıp insanların bilinçlenmesine yardımcı olmanıza da.

    Babaannem felç geçirdi ve 13 sene boyunca yürüyemedi. Ülkemizde engelliler için maalesef ki gezme lüksü pek yok. Ancak özel araçlarla ulaşım sağlanabiliyor bazı binalarda asansör yok ve büyük sıkıntı oluyor hatta bazen sadece kaldırıma çıkması bile. Ancak babaannemin çocukları olarak babam ve 2 halamla aramızda öyle bir görev dağılımı yaptık ki babaannem ilk hastalandığından 2 yıl sonra inanılmaz bir ilerleme gösterdi. Yani sevgiyle, inançla ve çalışmayla olmayacak bir şey yok.

    Ayrıca tek çocuğunuzun değil de iki çocuğunuzun da aynı hastalığa yakalanması belki şanssızlık değil şanstır. Çünkü büyüme aşamasında size fiziksel anlamda daha fazla çaba yükleyecek olsa da ileride birbirleri için, birbirlerinin durumundan anlayan 2 güçlü kardeş olacak karşılarında. Hep birbirlerinin yanında olacaklar ve inanıyorum sizin gibi anne ve babayla ruhen hiçbir engelleri olmayacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gamze Hnm ilginiz ve çok değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Bence babaanneniz de çok şanslıymış. Sizinde içinde olduğunuz bir aileye sahip olduğu için. Yaşlı-genç-çocuk farketmez herkesin ilgi ve sevgiye ihtiyacı var ve bu o kadar büyük bir güç ki özellikle kanser hastalarında görüyoruz ne kadar mucize yarattığını.

      İki kızımın da aynı rahatsızlığa sahip olduğunu öğrendiğimde yıkılmıştım. Hatta ilk zamanlar çok kötü bir tablo önümüze serildiğinde acaba hangisi yaşayacak diye de düşünmedim değil. Ama sonraları bizim de umut yeşerdi içimizde. İyiye doğru giden sağlıkları bizi de motive ediyor. Bazen söylediğiniz gibi belki 2sinin de yürüme engelli olması bir şanstır diye düşündüm. Birbirini anlayabilen 2 kardeş olacak çünkü. Hayatta birbirlerinin desteği olacaklarını düşünmek bir anne için en büyük mutluluk olsa gerek. Bir rehabilitasyon merkezinin sahibi hikayemizi duyduğunda bana şunu söylemişti. Bu milyonda bir olacak büyük bir şans ve bu size geldi. Bu sizin misyonunuz. Gerekeni yapın. O günden sonra bu blogu açmaya karar verdim. Sevgilerimle,

      Sil
  5. Sevgili Cesur Anne, Sevgili Aytulcum, seninle ve kizlarinla gurur duyuyorum. Umarim, tatli kizlarin da, yasitlari gibi okullarina gidecekler. Her sabah ise gitmek icin bindigim otobuste, bir baba 25 yaslarinda oglunu tekerlekli sandelyesiyle ise goturuyor, oglu her gun takim elbiseli, butun otobus onlara gururla bakiyor. Merdivenler, calismayan otobusler sizin gibi cesur bir aileye engel olmayacaktir, sizler gibi ebeveynlerin cesur adimlari, bu toplumu az da olsa bilinclendirecektir, senin gibi sevgili dolu kizlarin hic yanliz kalmayacaklar, gucunu ve inancini hic yitirme, onlarla gurur duyacagin gunleri goreceksin. Sevgiler Senem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senemciğimmmm hamilelik ve sonrası sürecimin güzel arkadaşı... Ben de senin gibi bir arkadaşa sahip olduğum için çok mutluyum. Güzel dileklerin için teşekkür ediyorum. İnşallah herşey çok güzel olacak:) Kucak dolusu sevgiler

      Sil
  6. Almanya`da yaşıyorum. Burada "Treppenlift" yani merdiven asansörü olarak tercüme edebileceğim; yaşlı, engelli ya da rahatsız vatandaşlar için devlet tarafından merdivenlere kurulan bir düzenek var. Bu düzenek, ister evin içine (çok katlıysa), isterse binanın içine kurulabiliyor. Kendinden sandalyeli olanları olduğu gibi, tekerlekli sandalyenin monte edilebileceği modelleri de var.
    Bu düzeneğin Türkiye`de karşılığı var mıdır, varsa Türkçesi nedir hiç bilemiyorum. Fakat bir araştırmaya değmez mi?
    Fotoğraf linki:http://bit.ly/W3Pt5F
    Sevgiyle,
    Derya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deryacığım paylaşımın için teşekkür ederim. Sözünü ettiğin alet Türkiye'de de var. Ama maalesef yaygın değil:(

      Sil