Hayata gülümseyebilmek..
Bayrama çok
kısa bir süre kaldı. Damla ve Derin de yarın bir süredir göremediği babaanne ve
dedelerine kavuşacaklar ve bayramı
birlikte geçireceğiz. Bayrama hepimizin
iyi başlaması adına kısa bir yazı yazmak istedim.
Hayata gülümseyebilmek lazım. Bir çocuk gibi
adeta… Atatürk zamanında ne güzel
düşünmüş 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı… Biliyorsunuz o gün
çocuklar bir çok önemli mevkiye oturup,
idare etmesini gösteriyorlar bize… Çocukça bir bakış açısıyla sevgi ,
kardeşlik ve mutluluk üzerine… Bu bakış açısı çok ama çok önemli… Bunu
kaybetmemek gerekiyor. Her yeni günü heyecanla karşılamak, alışmamak…
Belki de başımıza ne geleceğini bilmemek mutlu ediyor bizi. Bilseydik yine mutlu olabilir miydik. Hep ilerisi için hesap yapıyoruz. Şu evi alayım, şu arabaya sahip olayım. Ondan
sonra ohh gel keyfim gel… Ama bunları düşünürken elimizdeki zaman uçup gidiyor.
Onlara sahip olunca da tatminsizleşiyoruz. Bu zamana kadar beklediğim bumuymuş diye… Çünkü zaman değişiyor ve ihtiyaçların da değiştiğini unutuveriyoruz. Tuhaf… İnsanoğlunun
yaratılışı mı böyle? Yoksa popüler kültürün
etkisi mi bunlar tartışma konusu…
Evet elimizden zaman uçup gidiyor. Şu anda yaşamalı… Şu an
da şimdi… Yarın belirsiz. Yarın sürprizlerle dolu… Bir gün seans sırasında
psikoloğum demişti ki Aytül Hnm varsayımlarla yaşıyoruz. Hep olmayacağını
varsayıyoruz. Şu anda deprem olmayacak, ben hasta olmayacağım, sevdiklerim hep
yanımda kalacak vs vs… Bunu bir şekilde sekteye uğrattığımız zaman psikolojik
rahatsızlıklar başlıyor. Deprem oldu, ya bu aralar tekrar olursa… Ya birisi
evime girip hırsızlık yaparsa vs vs… Bunları düşünmeye başlayınca hasta
oluyoruz işte… O zaman ne yapacağız. Olmayacakmış gibi varsayacağız. Olumlu düşüneceğiz. Bugün deprem olmayacak ve
ben en sevdiğim restaurantın 24.katında
yemek yiyeceğim. Hırsız evimi soymayacak, ben de bu gece rahatlıkla korkmadan
misler gibi uyuyabileceğim. Bugün kimse bana bakmayacak ve ben de kimsenin bakışlarını
umursamayacağım.
Bugün…. Evet bugün… Şimdi…
Neden bayrama yaklaşırken firmalar bayrama yönelik duygusal mesajlar
vermeye başladı. Neden en çok çikolata reklamları birlikteliği ve aile
ziyaretlerini vurgulamaya çalışıyor. Çünkü unuttuğumuz için… Çünkü zaman
geçtikçe daha çok iletişimi kopardığımız ve yalnızlaşmaya başladığımız için… Bayramlar
birlik, beraberlik, kardeşlik kavramlarını pekiştirmek için çok önemlidir.
Lütfen bayramlarımıza sahip çıkalım.Dini bayramlarımızı, 23 Nisan’ımızı, 19
Mayıs’ımızı, 29 Ekim’imizi, 30 Ağustos’umuzu…
Boşuna bayram denmiyor bugünlere…
Sağlıklı, mutlu, kardeşçe güzel bir bayram diliyorum herkese… Hayata gülümsemeyi unutmayın…
Kucak dolusu sevgiler...
A.K.
Konu fotoğrafı olarak da çok sevdiğim çiçeği burnunda anneler grubu okul arkadaşlarımla fotoğrafımızı seçtim. Her zaman çok destek gördüm kendilerinden... Hepsine sonsuz sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum. Her günümüz bayram havasında geçsin.:)
Merhaba Blogunuzu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım.
YanıtlaSilSizide benim kine beklerim:))
http://komirra.blogspot.com/
Çok teşekkürler, tabii ki gelirim:)
Sil