4 Haziran 2012 Pazartesi

BENİM CLARALARIM




        Yaşı 30’u geçmiş olanlar daha iyi hatırlayacaklardır. Heidi adında bir çizgi film vardı. Çocukluğumuzun az ve öz çizgi filmlerinden. Kendi dünyasında mutlu, sevecen bir çocuktu Heidi… Arkadaşı Peter ve Clara’yı da hatırlayacaksınız. Yürüme engelli Clara mutsuzdu başlarda…  Disiplinli, kuralcı  biri olan evin yardımcısı bayan Rotenmaier  onlara göz açtırmamaktaydı.  Sonralarda Clara Heidi’nin dünyaya bakış açısından, yaşam sevincinden ve insanlara olan sevgisinden etkilenerek güç alıp, yürümeye başlamıştı ve hepimiz sevinmiştik bu durum için… Bunu niye anlattım. Çocukken çok etkilenirdim bu Clara’dan… Çok üzgün gözüküyordu. Hep ağladığı aklımda kalan… Bir gün  psikoloğuma dedim ki beynimde bu hastalığın bir fotoğrafı veya görüntüsü ile ilgili düşündüğümde , şimdi benim iki küçük Claram var diyorum. Ben öyle bir şey yapmalıyım ki onlar tıpkı Heidi de ki Clara gibi mutsuz olmasınlar.  Sonrasında sorular ardı ardına geldi. Ne yapacağım? Onlara bu durumlarını nasıl anlatacağım. Anlayabilecekler mi? Hayata mı küsecekler?


        Karşılığında şöyle bir cevap  aldım. Ama bütün engelliler mutsuz değiller. Onların mutsuzluğu toplumun bakış açısında… Yoksa engellere rağmen bunları aşıp büyük başarılar elde edenler var. Bu hikayeleri ben de biliyorum dedim. Sonra benim küçük Claralarım için şöyle bir yöntemi denemeye karar verdik. Henüz çok küçükler, masallarla başlayalım. Özel masallar… Masal dinlemeyi çok seviyorlar. Bir gün tavşan olsun, bir gün ayıcık, başka bir gün köpek vs… Ama hikayede diğerlerinden farklı olan bir hayvan olsun. Önceleri farklı olmaktan dolayı ne hissetmiş, sonra diğerleri ona nasıl davranıp aralarına almışlar. Bu şekilde anlatalım. Masallarda farklı olmanın kötü bir şey olmadığını, herkesin aynı yeteneklere sahip olmadığı bilincini aşılayalım. Öyle de yaptık. Başladım her gece aklımdan uydurduğum bu özel masalları anlatmaya… O kadar dikkatli dinliyorlardı ki… Ben de inandım zamanla bu öykülere… Büyüdükçe bana sorular da sormaya başladılar. Fakat hiç o kritik soru gelmedi. Anne o hayvanlar neden böyle… Biz neden böyleyiz? Sessizce her gece dinlediler. Sonra anneanne, babaanne, babamız da öğrendi tekniğimizi hep birlikte devam ettik öykülere bıkmadan usanmadan… Bazen ünlü masalların içine yerleştirdik kendi öykümüzü… Bir dönem vücudunun belden aşağısı balık olan deniz kızı Ariel çok çekti ilgimizi… Ama hikayede  sonlar hep mutlu..


        Benim küçük Claralarım da inşallah bir gün yürüyecekler, tüm gayretimiz onlar için ve ben beklediğimiz o gün için en güzel fotoğraflarımızı paylaşmayı umut ediyorum.  Ama geçen zaman bana şunu da çok iyi öğretti ki belki hiç yürüyemeseler bile bunun hayatın bir sonu olmadığı, farklı olmanın kötü bir şey olmadığı, farklılıkların hayatımıza renk getirdiği gerçeği…  Yazılarımı bıkmadan, usanmadan takip ediyor olduğunuz için sonsuz teşekkürler, birilerinin kalbinde bir yerlere dokunabiliyorsam ne mutlu…

10 yorum:

  1. Yine güzel yine güzel eminim yine güzel ve anlamlı olacak bu yazılar.

    Bu arada bakış açısını çok sevdim ve tabiiki uygulamasını

    Sevgiler Özlem

    YanıtlaSil
  2. inanç ve sevgi... Bir annenin kocaman yüreğinde ikisinin birleşip üstesinden gelinemiyecek güçlük yok... sizi çoooook seviyoruz... senin küçük meleklerinin yüzünde claranın hüznü değil heide nin neşesi var...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim onu yansıtabiliyorsak ne mutlu bize:)

      Sil
  3. Aytülcüm yazılarını heyecanla takip ediyorum ve her seferinde seni bir kez daha takdir ediyorum.Çok güçlü bir annesin sen.Meleklerinle birlikte bir ömür boyu gülücükler yüzünüzden eksik olmasın.Sen inanmaya devam et lütfen,öpüyorum:-))

    YanıtlaSil
  4. Engeller aşılmak bazen de aşılamıyorsa alışılmak için var insan hayatında sanırım. Ben asıl engelli beyinlerin engellemelerini aşabilmesini dilerim tüm engelli kardeşlerimin. Claralar bir gün Heidi olurlar , melek anneleri de mutlu olur. Sonuna kadar inanıyorum. Sizi bugün takip etmeye başladım ve iyi ki de fark etmişim blogunuzu. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz ve yorumlarınız için sevgiler

      Sil
    2. ilk defa okudum tüm yazılarını bir solukta sabahın 8 inden beri okuyorda okuyorum düşünüyorda düşünüyorum hissediyorum..sen çok güçlü bir annesin tolga abide aynen senin gibi o gülen yüzün hiçmi hiç solmasın şanslar hiç peşinizi bırakmasın inş..minik kelebeklerin herkese umut olsun ve hergeçen gün çok daha iyi olsunlar inş..kromozom sıkıntısının ne olduğunu kızım zeynep asyadan dolayı en iyi bilenlerden biri olarak herzaman duacınızım...

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim canım benim, desteğin için yazılarımı takip etmen yeterli. Ne kadar çok okunursa o kadar doğru yerlere ulaşmış olacağız sonsuz sevgiler,

      Sil