11 Haziran 2012 Pazartesi

ANNE, BEN…


        Anne, ben çocuklarıma çikolata yedirmek değil, ayakkabı giydirmek istiyorum.

       İhtiyacını hissetmediğin bir şeyin yokluğunu da duymazsın, bir şeye karşı istek duymayan ondan yoksun kalmış değildir der Cicero. Bu sözü yıllar yıllar önce felsefe tarihini okurken duymuştum. Şimdi anlatacaklarıma ve yaşadıklarıma o kadar uygun oldu ki, paylaşmadan edemedim.


         Kas hastalıklarında çocukların özel beslenmesi gerekiyor.  Aslında tüm çocukların özel ve dikkatli beslenmesi gerektiğini düşünenlerdenim ben… Abur cubur kesinlikle yok. Bir sporcu beslenmesi gibi adeta… Şimdi düşünüyoruz tamam belli bir yaşa kadar kontrol altında peki ya sonrası? Doktorumuz diyor ki belli bir yeme alışkanlığı kazandırın. Protein ağırlıklı ve dengeli besleyin. Yoğurdu arttırın. Yani günde 2-3 küçük kase yiyebilirler.  3 ana 2 ara öğün ayarlandı. Tabi durum önemli iyi ve düzenli beslenmezlerse kasları daha eriyecek. Hastalıkları ilerleyecek. Her şey kontrolüm altında olmalı… Herkese tembih edildi. Çocuklara abur cubur vermek yok. Yasak… Bu eve bunların girmesi yasak… Ama anneanne, babaanne yürekleri dayanmıyor tabii. Gizli saklı bir şeylerin tadına baktırıyorlar. Çocuklar tadı öğrenince doğal olarak istemeye de başlıyorlar. Ama bunları annemlere bir türlü anlatamıyorum. Tamam vermiyoruz diyorlar. Sonrasında bir bakıyoruz annem çikolatadan bir parça vermiş bile çocukların eline… Anne diyorum yapma, lütfen yapma… Bu onlar için iyilik değil kötülük.  Vücutları yağlanmaya başladıkça kasları eriyecek çünkü.  Ben çikolata vermek istemiyorum. Ben onlara küçük kırmızı pabuçlar alıp yürütmek istiyorum anne… Sonra annem haklısın dedi. Ben de bir anneanneyim yüreğim dayanmıyor. Onlar da çocuk, bunlar lezzetli şeyler , tatsınlar istiyorum ve işte bu anda Cicero'nun sözü geliyor aklıma... Acaba çocuklarıma tadını hiç bilmedikleri, henüz ihtiyacını da hissetmedikleri yiyecekleri yedirmediğimde onları mahrum bırakmış oluyor muyum ne dersiniz? Neyse ki konuşarak halletmeye çalışıyoruz meseleyi… Sonrasında bir arkadaşıma danışıyorum bu konuyu… Onun da çocuğunda süt alerjisi var. Nasıl engelledin, zararlı şeyler yemesini diye soruyorum. Diyor ki istediği şeyin üzerine baharat veya tuz at… Yani tadını değiştir. Tadına bakınca bu benim ağzıma layık değil diye bırakıyor zaten… Ben de bir gün denedim ve muhtelif zamanlarda da deniyorum. Mesela geçen gün misafir vardı, börek yemek istediler. Üzerine biraz tuz kattım. Tattılar, Anneciğim bu çok güzel değilmiş deyip geri verdiler ve sorunu böylece çözmüş olduk.  Akıl akıldan üstündür diye boşuna dememişler. :)


8 yorum:

  1. Aytül'cüm tadını bilmedikleri birşeyi yememeleri onları mahrum bıraktıgın anlamına gelmiyor. Geçen gün hesapladım 4.5 sene olmuş et yemeyeli.Hatırlıyor musun seninle Bursa'ya gittiğimizde iskender yemiştik deli gibi ve o an geliyor bazen aklıma ve bazen de canım çekmiyor diyemicem ama sürekli aklıma sanki hiç böyle birsey hayatıma girmemişmiş gibi düşünüyorum ve unutuyorum gidiyor.Onlar için de öyleymiş gibi düşün hiç bilmedikleri birşeyi akıllarına getirmezler :) Ama tabi sonrası için çevre faktörüne karsı ekstra bir emek harcayacaksın ki bu konuda kimse senin kadar disiplinli olamaz buna eminim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli görüşlerin için çok teşekkür ederim Şebnemciğim. Şimdilik bunlar idare eder gözüküyoruz. Henüz tam olarak anlamıyorlar ve durumları hakkında bilgi sahibi değiller. Sonraları farketmeye başlayınca ne yapacağız ben de bilmiyorum şu anda doğrusu... Yaşa ve gör en iyisi sanırım:) sevgiler

      Sil
  2. Blogunuzu Blogger annelerden kesfettm. Sizide bloguma beklerim:)) http://komirra.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  3. deeptone blogdan geldim baya yazınızı okudum ağladım,dua ettim,edicem inş.,
    benim oğlumunda yumurta alerjisi var ki ben oğluma abur cubur hiç yedirmiyorum bunun alerjiyle alakası yok hazır olan katkı maddesi olan ürünler çocuklarımıza zarar veriyor ancak bunu anlatamıyorsunuz,kuralcı anne oluyorsunuz,zaten ben vermesemde yicekmiş,bende ne kadar geç tanışırsa o kadar iylik ederim evladıma diyorum.1,5 yaşında yanında abur cubur yiyenler canı çeker diyorlar tadını bilmediği şeyi canı çekmez diyorum vede hergördüğünü tatmasına gerek yok açgözlü çocuk psikolojisine gerek yok,alerjisi vr azcık yesin bişi olmaz durumları :s...
    böyle düşünüyorum sevgili güçlü anne dualarımda olacaksınız
    sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni çok duygulandırdınız, çok teşekkür ederim. Allah hepimizin dualarını kabul etsin. Oğlunuz için haklısınız. Engellemek kolay olmuyor. Çünkü alışılmış bir yemek şeklimiz var. Özellikle özel durumu olan çocukların bu konuda elbette korunması, dikkat edilmesi gerekiyor. Ama bazen günlük yaşama o kadar dalıyoruz ki hepsi unutuluveriyor. Sevgilerimle,

      Sil
  4. İnanılmaz zorluklarla geçiyor insanların hayatı, aynı zamanda bir o kadar da inanılır, işte aradaki ayrımı sadece çarpışanlar biliyor. Ve sabahın bu vakti blogunuzu okuyorum birkaç saattir. Görevinizi sadece yapıyor oluşunuz değil, paylaşmanız da etkileyici. Allah dualarınızı kabul etsin inşallah. Çünkü son senelerde kendi hayatımda edindiğim bir yeni tecrübe de bu yönde oldu. Daha önceki bloglarda bahsettiğiniz loto tutturma olayınız, takdiri ilahiden ibaret.Ve geleceği ne kadar tahmin etmeye, planlamaya çalışsak da bir sonraki anı bilemiyoruz. Ama istemek ve dua etmek elimizde. Ve her şeye kadir olan bir yaratıcıya inanmanın lezzeti... Ve internet iyi ki var değil mi? Sabah sabah birisi size iyi niyetlerini yollayacak birazdan:) Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Çok düşüncelisiniz. Evet bugün internet ile birlikte dünyalar daha yakın oldu değil mi? Sevgiler,

      Sil